Pastırma

Orta Asya’dan batıya doğru yola çıkan Türk atlıları etleri baldırlarıyla sıkıştırarak pastırmaya benzer bir yiyecek elde ederlermiş.
Bu tarihsel yolculuk boyunca Oğuzlar’la birlikte göç eden pastırma, Anadolu’nun ortasındaki Kayseri’yi kendine yurt edinmiş, sonrada ünü dört bir yana yayılmış.
Evliya Çelebi 17. Yüzyılda yazdığı Seyahatname’sinde Kayseri’nin baharatlı sığır pastırmasından övgüyle söz etmiştir. 
Kayseri pastırması bugünde Anadolu’da yapılan pastırmalar içinde en iyisi olarak ününü korumaya devam etmektedir.
Türk sofralarının hala gözde yiyeceklerinden biri olan pastırmanın imalinde küçükbaş hayvanlar kullanılmamakla birlikte makbul olanı sığır etinden yapılmasıdır.
üretim ;
Et pastırma oluncaya kadar yaklaşık 1 ay boyunca çeşitli işlemlerden geçiriliyor. 
kesimden sonra havanın sıcaklığına göre 4-8 saat dinlendirilen et, 
daha sonra pastırma yapımına uygun biçimde kesilip düzeltiliyor. 
Üstü bıçaklarla yarılıp tuzlanan et 1 gün süreyle dinlendirilir. 
Daha sonra açık havada sıcaklığa bağlı olarak 3 gün ile 10 gün arasında değişen sürede kurumaya bırakılıyor.
Bazı özel işlemlerin ardından tekrar kurumak üzere ama bu kez gölgede ve birbirlerine değmeyecek şekilde 3-6 gün 
bekletilen etlere daha sonra çemenleme işlemi yapılıyor. 
Sıcak havada 10-24 saat, Soğuk havada 1-2 gün çemende yatırılan etlerin bu süre sonunda çemenden çıkarılarak fazlalıkları alınıyor ve çemenli kurutma işlemi başlıyor. 
Çemenlenmiş olarak bir süre daha bekletilen et pastırma olarak yenmeye hazır hale geliyor.